1. Yılın ilk yarısını nasıl geçirdiniz? Bir önceki yıla oranla iş hacminizde nasıl bir değişim yaşandı?  

OMSAN Lojistik olarak pandemi sürecinde ve sonrasında olduğu gibi yılın ilk yarısında da müşteri odaklı anlayışımızla, dijitalleşmeye, yeni iş modelleri ile verimlilik artırmaya odaklandık. Hayata geçirdiğimiz yapılanma ile faaliyetlerimizi Otomotiv Lojistiği ve Enerji (Tehlikeli Madde) Taşımacılığı, Denizyolu, Havayolu, Demiryolu ve Proje Taşımacılığı, Yurtiçi Bölgeler ve Karayolu Taşımacılığı, Yurtdışı Operasyonlar, E-Lojistik Depolama ve Dağıtım iş kolları altında topladık. Müşterilerimizin çözüm ortağı olma yaklaşımıyla özellikle intermodal taşımacılık gibi çoklu taşıma hizmeti ihtiyaçlarını karşılamada gösterdiğimiz hassasiyetle büyümemizi hızlandırdık. Bir önceki yıla kıyasla operasyon hacmimiz tüm taşıma modlarında artış gösterdi. Denizyolu taşımacılığında gerek özmal gerek kiralık gemilerle taşıdığımız yük hacminde artış sağladık. Geçtiğimiz yıl pandemi etkisini hissettiğimiz otomotiv ve tehlikeli madde taşımalarında iş hacmimizi artırdık. Son beş yıllık ortalama sektör büyüme kabulleri göz önüne alındığında yılın ilk yarısında geçmiş döneme göre bu ortalamanın beş katından fazla büyüme kaydettik.

2. Yılın geri kalanına yönelik projeleriniz neler?

Şirketimizin orta ve uzun vadeli strateji planlarına bağlı kalarak, sektördeki yenilikçi uygulamaların öncüsü olmaya ve sektörümüzün gelişimine katkı sağlamaya devam edeceğiz. Hizmet yelpazemizi genişleterek, tüm iş süreçlerimizde dijitalleşmeyi, müşteri memnuniyetini ve yetişmiş insan unsurunu odağımızdan kaçırmayarak, global bir lojistik hizmet sağlayıcısı olma hedefiyle sürdürülebilir büyümemizi devam ettireceğiz. Bu büyümeyi nitelikli, deneyimli insan kaynağımız olmadan ulaşılabilir, sürdürülebilir görmüyoruz. Bu nedenle işimizin odağına insanı koyarak; çalışanlarımıza yatırım yapacak, onların çevik yaklaşımlar kazanmalarını sağlacak, gelişimlerini destekleyecek uygulamaları artıracağız.

Diğer yandan özellikle e-ticaret sektörüne yönelik geniş kapsamlı atılım hedeflerimizi gerçekleştirmek için altyapı çalışmalarımızı yürütüyoruz. Gerek konvansiyonel gerekse e-ticaret lojistiği süreçlerimizi bu atılım hedefi paralelinde şekillendiriyoruz. Depolama ve dağıtım alanlarımızın genişlemesine katkı sağlayacak, dinamik ve hızlı hareketlere imkân verecek tasarımları planlıyor, teknolojik altyapımızı revize ediyoruz.

3. Pandemi stratejik planlarınızda ne gibi değişimlere neden oldu? Dijitalleşme ve teknoloji alanındaki projeleriniz neler oldu?

Pandemi döneminde dijitalleşmeye ve sürdürülebilir iş modellerine yoğunlaşarak rekabet avantajı yakaladık. Müşterilerimizin uçtan uca tüm tedarik zincirini izleyebilmeleri için mevcut süreçlerinin dijital dönüşümünü sağladık. Hizmetlerimizde hız, kalite ve verimliliği artırdık. Teknolojik altyapı yatırımlarımızla salgının getirdiği zorlu koşullara hızlıca adapte olduk. Veri analitiği çalışmalarımızın çıktılarını iyi okuyarak müşterilerimize değer yaratan iş sonuçları sunduk. Sahalarda yeni kiosk ve otomasyon noktaları oluşturduk. RPA (robotik süreç otomasyonu) teknolojileri kullanarak iç süreçlerimizde daha hızlı, hatasız ilerlediğimiz bir yapı oluşturduk.

4. Pandemi, küresel ısınma ve buna bağlı olarak sayısı giderek artan doğal afetler sürdürülebilirliği hiç olmadığı kadar önemli bir noktaya taşıdı. İklim krizi ve Yeşil Mutabakat tüm dünyada en öncelikli gündemlerden biri haline geldi. Bu noktada lojistikçilere de büyük görevler düşüyor. Sizce sürdürülebilir bir dünya için lojistikçilere düşen görevler neler? 

Her gün milyonlarca ürünün taşınması gerekliliği ve taşıma araçlarının büyük oranda fosil yakıtlarla çalışması CO2 gibi sera gazlarının salınımını artırıyor. Bu tehdit karşısında sürdürülebilirlik için yakıt tüketiminin ve karbon salımının azaltılması açısından taşıma araçlarının doğru seçimi ve bakım, onarım, muayene gibi faaliyetlerin etkin biçimde yapılması önem kazanıyor. OMSAN Lojistik olarak karbon ayak izimizi asgari seviyeye düşürmenin yollarını arıyoruz. Bakımlarını periyodik olarak takip ettiğimiz filomuz, çalışan davranışlarını geliştirmeye yönelik uygulamalarımız, yeşil taşımacılık faaliyetlerimiz, tesislerimizdeki modern altyapımızla hizmet veriyoruz. Bunun yanı sıra sektörde yoğun olarak yürütülen karayolu taşımalarının payının azaltılarak, çevre etkisi daha az olan demiryolu, denizyolu taşımacılığının payının  artırılması oldukça önemli. Biz bu konuda üzerimize düşeni yapıyor ve daha çevreci olan intermodal ve demiryolu taşımacılığı hizmetimizi yaygınlaştırıyoruz. Lojistikçilere düşen görevlere ek olarak Avrupa Yeşil Mutabakatı standartlarının Türkiye’ye adapte edilmesi gerektiğinin önemli olduğunu düşünüyorum.

5. Sizin sürdürülebilirlik ve çevre konusunda stratejileriniz, çalışmalarınız yanı sıra projeleriniz neler? 

OMSAN olarak, Çevre Yönetim Sistemi’ni titizlikle uyguluyor, sektörümüzde çevresel bilincin oluşturulmasında öncü olmak, küresel kaynaklarımızı korumak ve gelecek nesillere temiz bir dünya bırakmak adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu amaçtan hareketle; sahip olduğumuz ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi belgesi ile faaliyetlerimizin çevre üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmeye çalışıyoruz. Tüm faaliyetlerimizde çevre dostu malzemeler kullanıyor, çalışanlarımızı da ‘Yeşil Tüketiciler’ haline getirmek için özendirici ve destekleyici politikalar izliyoruz. Merkez ofisimiz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı onaylı Sıfır Atık Belgesi’ne sahip olmakla birlikte diğer tüm ofislerimizde de sıfır atık sistemini uyguluyoruz. Operasyonel anlamda ise daha çevreci olan intermodal ve demiryolu taşımacılığı hizmetimizi yaygınlaştırıyoruz.

Günümüzde global anlamda sürdürülebilirlik uygulamaları konusunda öne geçen firmalar, rekabette bir adım öne geçmekte. Aynı rekabeti ülkemiz için de söylemek mümkün. Müşterilerimizin de beklentisi bu yönde. Bu yüzden önümüzdeki dönemlerde de gerçekleştireceğimiz tüm yatırımlarımızda çevreci bakış açısını pusulamız olarak alacağız.